Sıpa Badem’in “İnsanım” diyeni utandıracak hikayesi: Ayağının kurtarılmasını bekliyor

Posted by

Deniz Gezginci

Yaşam Hakkına Saygı Derneği Kurucu Başkanı Özgün Öztürk, Badem’in ibretlik hikayesini Deniz Gezginci’ye anlattı.

Öztürk’ün, kendisine ‘İnsanım’ diyenlerin ciğerini dağlayan yazısı ile başlamak istiyorum röportaja. Önce o yazıyı bir okuyalım…

“Bizi affetme Badem…

Önce seni ayağından bağladılar. Ayağın kırılıp dev yaralar açılana kadar, kurtlanana kadar öyle yaşattılar. Bebeciktin daha halbuki.

Sonra o da yetmedi barbarlıklarına, yol kenarına bağlayarak terk ettiler. Önünde ne su ne yemek yoktu. Yarandan kurtlar fışkırıyordu. Yaz günüydü. Bulunduğunda baygındın hatta. Sonra yedin durdun. Ama öncesi bir kova su içtin. Acılar içinde ama sessizdin.

Üç aydır da sessizsin hatta. Hep bakıyorsun bize. Güvensem mi diyorsun belki de. Ama sen güvenme bize. Koca ülkede bir tane sıpayı tedavi ettirecek gücü bulamadık. Ajitasyon yapmadım diye kızabilirsin bana Badem, ama acıları malzeme yapmak olmaz.

Neyse Badem. Sen affetme beni. Cidden affetme. Boyumdan büyük bir işe girişmişim. Senden özür dilerim. Ve siz insanlar. Binlerce insan. Biz ne mücadele verdik üç aydır. Ne çok çabaladık.

Ona nasıl diyeyim “Artık seni tedavi ettiremeyeceğim. Ayağın kesilecek” diye. Üç aydır bunca çaba çöp mü olsun? Çok şey mi istiyoruz? Badem, insanın en kötü yanını doğar doğmaz öğrenmiş. Onca acı çekmiş, ölümün eşiğinden dönmüş bir sıpa. Bunca insan sahip çıkamayacak mıyız bir sıpacığa?

El aman dediğim insanlara da ayrıca teşekkür ediyorum. El elin eşeğini türkü çağırarak ararmış. Bizzat yaşıyorum. Şu an sadece 2 günlük yol parası var. Sonra tedavisi yarım kalacak. Kamyoneti peşin ödüyoruz. Klinik bakiyeleri duruyor. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmedim. Badem ve ben şu kocaman dünyada destek bulamıyoruz. Bir kere daha bu dünyanın dürüstlere göre bir yer olmadığını anladım. Çok üzgünüm.”

“BADEM’İ KAÇMASIN DİYE DİKENLİ TELLE BAĞLAMIŞLAR”

Deniz Gezginci: Özgün Hanım öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyim?

Özgün Öztürk: İzmir 9 Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü mezunuyum. Çevirmen, Köşe Yazarı, Metin Yazarı ve Satranç Antrenörüyüm. Kurtalan Ekspres Grubunun ve Şefi Bas Gitaristi Ahmet Güvenç’in Genel Koordinatörlüğünü yapmaktayım. Yaşam Hakkına Saygı Derneği Kurucu Başkanıyım.

DG: Yaşam Hakkına Saygı Derneği hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

ÖÖ: Çok küçük bir derneğim. Dev gibi organizasyonlar yapabilen bir sürü üyelerim yok maalesef. Kendime göre inandığım yolda ağır ağır ilerliyorum. Yapabildiğim kadar, elimden bu kadarı geliyor. Çünkü aynı zamanda iş hayatım var. Evimde baktığım, beslediğim çok fazla sakat hayvanım var. Derneğin himayesinde baktığım çok fazla köpeğim var. Bu kadar yoğunlukta bir de Badem’im oldu. Badem de bu hayatın içine ayrı bir kapı açtı benim için.

DG: Söz Badem’den açılmışken ana konumuza gelelim. Badem ile tanışmanız nasıl oldu?

ÖÖ: Badem’i üç ay önce sosyal medyada bir grupta ihbar üzerine gördüm. Yol kenarında ayağından bağlı bulunmuş. O zamana kadar büyükbaş hayvanlar ile ilgili çok bilgim yoktu. Meğer büyükbaş hayvanları kaçmasınlar diye ayaklarından dikenli tel ile bağlıyorlarmış. Badem’i de öyle bağlamışlar. Hayvan büyüdükçe tel ayağında yaralar açmış ve ayağı da kırılmış. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye yazının o sıcağında yol kenarına bağlamışlar. Yemek yok, su yok. Resmen ölüme terk etmişler. Bulunduğunda açlık ve susuzluktan baygınmış zaten. Bulunur bulunmaz önce koca bir kova su içmiş, sonra da saman yemiş. Daha sonra da Badem’i dernek olarak biz sahiplendik. Tanışmamız böyle oldu. Tedavi sürecinin bu kadar uzun ve ağır ilerleyeceğini bilmiyordum ama iyi ki de sahiplenmişiz diyorum.

“ADINI BARIŞ MANÇO’NUN YOL ARKADAŞI KOYDU”

DG: Adının da ilginç bir hikayesi var sanıyorum?

ÖÖ: Evet. Badem gözlerinden dolayı adını Kurtalan Ekspres’in Bas gitaristi, Barış Manço’nun yol arkadaşı Ahmet Güvenç koydu ve adı böyle kaldı.

DG: Tedavi süreci nasıl ilerliyor?

ÖÖ: Badem dünya tatlısı bir şey. O kadar acılar çekmesine rağmen henüz sesini hiç duymadım. Müthiş teslim. Maalesef tedavisi çok uzun sürüyor. Önce ayağı toparlasın diye bekledik. Ardından kırık ameliyatı oldu, ayağına iki pin takıldı. Ancak yara yeri o kadar pis ki pinler tekrar üst kemiği kırabilirdi, durmayabilirdi. Çok şükür durdu. Fakat vücut inanılmaz tepki veriyor. Yara yerinden çıkan iltihabı size anlatamam. Sonsuz iltihap çıkıyor. Normalde pinler ayağında altı hafta kalacaktı ama dört haftada çıkarttık çünkü kangren başladı. Neyse ki ayak tam gitti derken tedaviye sonuç verdi ve çok şükür geri geldi. Badem şimdi her gün Beykoz’dan Feneryolu’na tedaviye gidiyor. Orada ozon torbalama dediğimiz bir tedavi yöntemi var. Normal ozon uygulaması. Lazerle tedavi yapılıyor. Bütün mesele hem iltihabın bitmesi hem de yaranın kapanması. Çok büyük bir yarası var ama yaranın ilk halleri çok daha korkunçtu. Biz ilmek ilmek, ağır ağır ilerliyoruz. Tedaviye her gün gidip geliyor.

“BACAĞI KESİLMESİN… BADEM YENİDEN ÇİMLERDE OYNASIN, KOŞSUN”

DG: Tedavisi nerede oluyor?

ÖÖ: Badem’in tedavisi iki ayrı Veteriner Hekim tarafından yapıldı. İlk iki ayki tedavisinde Kavacık Veteriner Kliniği’nde görev yapan Cerrah Egemen Balcı ile ilerledik. Bacak ameliyatını, pin takılmasını Egemen Bey yaptı. Şu an ki tedavisi ise İstanbul Kadıköy Feneryolu’ndaki Can Dostum Veteriner Kliniği’nde yapılıyor. Hafta sonları dahil her gün 14.00 – 14,30 civarı Badem orada. İsteyen herkes gidip oradan görebilir. Hatta giderken yanlarında elma ve havuç götürmeyi unutmasınlar. Çünkü Badem elma ve havuca bayılıyor. Her şeyi de yiyor zaten.

DG: Peki umarım bu röportaj bizlere insanlığımızı tekrardan hatırlatır ve Badem’i ayağı kesilmeden kurtarabiliriz. Badem’e yardım etmek isteyenlerin ne yapması gerekiyor?

ÖÖ: Sürece devam etmek için gerçekten destek şart. Sadece üç günlük gidiş geliş parası kaldı. Kliniklerdeki tedavi bakiyeleri duruyor. Badem yeniden çimlerde koşsun, oynasın, ayağı kesilmesin diye aşağıdaki hesaba “Bir Minik Badem Hikayesi” açıklamasıyla destek olursanız Badem’i çok mutlu edersiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir